Ders, İş, Kişisel Proje: 24 Saat Nasıl Yeter?

24 saati yettirmek bazen imkansız gibi geliyor. İş, okul ve kişisel projeler arasında sıkışıp kalıyorsanız, bu yazıda kendi deneyimlerimden yola çıkarak zamanı nasıl yönettiğimi, öncelikleri nasıl belirlediğimi ve küçük ipuçlarıyla günümü nasıl dengelediğimi paylaşıyorum.

📅 Yayınlayan: Çıtır

10/1/20252 min read

A wooden desk with a computer on top of it
A wooden desk with a computer on top of it

🎯 Zaman En Büyük Sermaye

Günümüzde zaman en büyük sermaye. Parayla satın alamadığımız, geri gelmeyen, kaçırdığımızda yerine koyamadığımız ama doğru kullanıldığında telafisi olan en değerli şey… Aslında mesele, zamanı nasıl harcadığımız değil; onu hangi konulara sermaye yaptığımız.

Ben de kendi hayatımdan örneklerle, bir günümün 24 saati bana nasıl yetiyor, bazen yetmiyor, bazen nasıl denge kurmaya çalışıyorum anlatmak istiyorum.

⏰ Zamanın Yetmediği Anlar

Ben rejide çalışıyorum. Canlı yayın rejisinde olmak çok dikkat isteyen, yoğun bir tempo. Bunun yanında ikinci üniversitemi okuyorum: İşletme eğitimi. Çünkü hayallerim var. Henüz hepsinden bahsetmek için erken olsa da, kendimi geliştirmek ve ileride kendi yolumu çizmek istiyorum.

Ama gün içinde gerçekten 24 saatin yetmediği anlar oluyor. Gece eve yorgun dönüyorum, derse vakit ayırmaya çalışıyorum, blog yazmak istiyorum ama kafam toparlanmıyor. O zaman kendime kızıyorum. Çünkü konuşacak, paylaşacak, tartışacak çok şeyim var. Yazamadığımda bir suçluluk duygusu hissediyorum. Siz de hiç böyle hissettiniz mi?

📌 Öncelik Belirlemek

Bazen bir işi yaparken diğerini kaçırıyor gibi hissediyoruz. Ben bunu önemli–acil ayrımı ile çözmeye çalışıyorum. (Eisenhower Matrisi diye bir yöntem var; “önemli ve acil olanları öne al, geri kalanları plana yay” diyor.)

Benim önceliklerim şöyle:

  • O gün rejide işimi hatasız yapmak.

  • Sonra okul derslerimi telafi etmek.

  • Blog yazısı kaçmasın diye aklıma gelenleri not almak.

Ve günlük değil, haftalık bakış açısıyla hareket ediyorum. Çünkü bazı günler kaçınılmaz olarak kaçıyor. Ama ertesi gün iki katı çalışarak telafi edebiliyorum.

📝 Küçük Alışkanlıklar

  • Metrobüs yolculuklarımda bazen kitap okuyorum.

  • Bazen podcast dinliyorum.

  • Bazen ders notlarını dinleyerek tekrar yapıyorum.

  • Çok yorulduğumda ise sadece müzik açıp dinleniyorum.

Yani günün içindeki küçük anları değerlendirerek ilerlemeye çalışıyorum.

🌸 Kendine İzin Vermek

Zaman yönetimi sadece “hep çalışmak” demek değil. Dinlenmek, sevdiklerine zaman ayırmak, kendine nefes alanı bırakmak da bu programın bir parçası. Ben blog yazmayı bir iş değil, nefes alanı olarak görüyorum. Yorgunsam yazmıyorum. Çünkü blog benim için motivasyon kaynağı, yük değil.

✨ Gün sonunda checklist yapmıyorum. Çünkü bazen hayatın kendisi bizim için zaten bir checklist gibi işliyor. Yapabildiklerimizi bir kenara koyuyor, yapamadıklarımızı ise yarına devrediyoruz. Belki de önemli olan kutucukları doldurmak değil, içimizdeki dengeyi koruyabilmek.

Ben hala zamanımı en iyi şekilde nasıl yönetebileceğimi öğreniyorum. Bazen çok verimli hissediyorum, bazen de hiçbir şey yapmadan geçen bir günüme kızıyorum. Ama şunu biliyorum: 24 saat hepimize aynı veriliyor ve mesele, o zamanı nasıl değerlendirdiğimiz.

Peki siz gün sonunda kendi checklist’inizi yapıyor musunuz? Yoksa tıpkı benim gibi bazen akışa mı bırakıyorsunuz?

24 saat hepimize aynı. Asıl mesele, neye öncelik verdiğimiz. Ben hâlâ dengeyi arıyorum, ama her geçen gün biraz daha öğreniyorum.

👉 Peki siz bu 24 saatte neleri önceliklendiriyorsunuz?

👉 Zamanı yönetirken sizin ipuçlarınız neler?

Yorumlarda buluşalım 💜

#zamanYönetimi #kişiselGelişim #üretkenlik #24SaatteNelerYapılır #öğrenciHayatı #işveokulDengesi #bloggerlife #planlama #hayatınherhali